30 Ocak 2012 Pazartesi

Bal

Şu an tabu oynasak sizlerle, ve elinizdeki kartta yazan kelime “şans” olsa.. Acaba hangi 4 kelime yasak olurdu “şans” için..Benim ilk dördümü yazayım size..

Şans
• Aşk
• Para
• Kumar
• İnsanlar


Şansa inanmaktansa ihtimaller üzerine oynamayı seçeriz. Yüksek ihtimallerle paçayı yırtacağız ya hani. Aşkı, en güzelinden taş gibi olanından isteriz. Sonuçta kazanmak değerli olanı elde etmek sanılır. Karıştırılır. Ama o değeri biçen biz değilizdir. Saçma bir “Alacakaranlık” filmden öğrenilmiştir aşk. O yüzden sanılır ki, nerde uslu durmayan bi bok var oraya gönlünü kondurur insan! Sonrada neden pislik çıktı diye ağlar ve bu içinde hissettiğin acıyı aşkının büyüklüğü sanır. Bozuk bir kasetten gelen yanık arabesk bir parça misali. Filmlerde “star”lar oynar, peki neden yağlı koca göbeği olan yüzü sivilcelerle dolu insanlar oynamıyor bu filmlerde? Düşün bakalım..

Zar tutamazsınız aşkta, o yüzden kuralları yoktur.

Para eşittir mutluluk.
Haksız mıyım?
Evet.
Çünkü değer biçtiğimiz yargıların ne ölçüde bizi tatmin edip etmediğidir para, bunlardan mutluluk beklemekse aptallıktır. Aldığınız yeni kazak sizi mutlu etmez, ama tatmin edebilir. İçinizdeki güzel giyinme arzusunu bastırır. Burada da insanlar yüksek oranlara oynarlar, yastık altına konur, bankada birikir, veya altına yatırılır. Para bir araçtır. Tatmin olmanızın aracı, açlığımızı bastırmanın aracı, rahat yaşamanızın aracı… Peki şansla alakası ne? Anadan babadan zengin doğmak mı? Hayır tabi ki. Para sadece güzel yaşamanızın şansını arttırabilir.

Mutluluğun parayla alakalı olmadığını fark edebilecek kadar şanslısınızdır umarım.

Kumar deyince aklınıza para geliyorsa, emin olun bundan bahsetmeye niyetim yok. Hayatın içindeki kumardan bahsediyorum. Düşünsenize her gün yazı tura atıyoruz ve seçimler yapıyoruz. Bazen oranlar yükseliyor ve bir çift zar gibi 36’da 1 ihtimalle oynuyoruz. Seçimler, getirdikleri ve götürdükleri. Kazanmak ve kaybetmek varsa işin içinde bu kumardır benim için. Ve ballı bebe olmanız lazım kazanabilmek için. Oranlar ne olursa olsun.

Unutmayın, bazen düşeş kulağa hoş gelse bile size lazım olan yek atmanızdır.

En sevdiğim. İnsanlar. Durun bi saniye, bir şarkı açmam lazım. Kurban’dan. İnsanlar. Aşk, para, kumar ve şans. Aslında bu tabu oyununda anlatmak istediğimiz ve bir türlü anlatamadığımız lanet kelime bu olmalı. Ve şansa en çok ihtiyacınız olan konu da bu. Çevrelendiğimiz insanların paraya verdikleri değer değil midir üzerlerindeki etikette yazan fiyatları? Aşık olduğunuz insanın buna değer olabilme ihtimalini sevmiyor muyuz? Her gün kumar oynamıyor muyuz insanlarla? Artık ihtimallerin oranını siz hesaplayın. Ufak bir adımla bile yere yuvarlanıp kafamızı ya da kalbimizi kırabilirken bu dünyada.. Kendimizi daha şanslı ya da şanssız hissedebileceğimiz başka bir konu var mı?

Tamam 6 yüzü olan zarlarla alakalıdır şans, ama belki de karşınızdaki insanın kaç yüzü olduğuyla daha alakalıdır..

Şu an tabu oynasak sizlerle, ve elinizdeki kartlarda yazan kelimeler “aşk”, “para”, “kumar” ve “insanlar” olsa.. Acaba hangi kelime için yasak olurdu “şans”..

Teşekkürler Hande..



一個小幸運 🙆🏻💕 #小瓢兒 #lucky #蟲類最可愛其他都超噁

A photo posted by 守屋幸慈 (@dolly_shouwu0623) on

25 Ocak 2012 Çarşamba

Popo

Note: Az sonra okuyacağınız yazıda aşırı derece KIÇ kelimesi kullanılmıştır. Lütfen küçük çocuklarınızı benim gibi terbiyesiz adamın yazılarından uzak tutunuz!


👏👏👏

A photo posted by Trisha Paytas memes (@trishapaytasmemes) on



Kıçını yırtmak! Bir işi becerebilmek için kıçını yırtana kadar uğraşmak! Karşındaki insana laf anlatmak için kıçını yırtmak! Yeni alacağın telefon için kıçını yırtmak! Yazın görmek istediğin güzel yerlere gidebileceğin tatili hak etmek için kıçını yırtmak! Hoşlandığın kıza kendini fark ettirebilmek için kıçını yırtmak! Fark edince kendini anlatmak için kıçını yırtmak! Sevgili olmak için kıçını yırtmak! Sevgiline doğruyu ve yanlışı öğretebilmek için kıçını yırtmak! Bir işe girebilmek için kıçını yırtmak! Gerekiyorsa yırtılmamış yumuşak kıçları öpmek! Para kazanmak için kıçını yırtmak! Kazandığın parayla kendine bi hayat kurmak için kıçını yırtmak! Komşularına gürültü yapmamayı öğretmek için kıçını yırtmak! Yolda yürürken yanındaki kız arkadaşlarına öküz öküz bakan abazayı öldürmemek için kıçını yırtmak! Senin yerine dayıları sayesinde bir yerlere gelen insanların beyinlerine ‘torpil’ sokup öldürmemek için kıçını yırtmak! Yırtılan kıçını dikmek için kıçını yırtmak!

Evet, beynim patlamak üzere şu an ve daha sonra yırtılan kıçımdan akıp gidecek!

Değer mi peki?
a) Değmez.
b) Değer.


Sizin cevabınız ne bilmiyorum ama birçok şey için değmediğini görüyorum! Peki bu durumda ne yapacağım? Güzel bi fikrim var! Sizlere de tavsiye ediyorum!

Öncelikle uğruna kıçınızı yırttığınız her şeyi bir güzel listeleyin.. Daha sonra o listeyi iki loba ayırın!

Sağ LOB - Uğrunda Kıçımı Yırtmaya Değecekler: Sol LOB - Uğrunda Kıçımı Yırtmaya Değmeyecekler:

Ve ardından DEĞMEZ dediğiniz her şey için kıçınızı yırtmayı bırakın! Aynen sigarayı bırakır gibi! Hayat 4S kuralıyla işliyor ve bazen insanlara ‘Ne halin varsa gör, seninle daha fazla uğraşamam’ demek en güzeli.. Beyin bedava! En azından kıçınızın bir hiç uğruna yırtıldığını görmekten daha iyi!

An itibariyle DEĞER dediğim şeyler için kıçımı yırtmaya devam edeceğin.. Geri kalanlar mı? Çoktan s#ktiri çektim bile onlara! Ve şu an kıçımla gülüyorum hallerine.. (:

Mae West gerçekten haklıymış.
"Hayata bir kere geliyorsun, ama doğru şekilde yaşarsan bir yeter de artar bile"

21 Ocak 2012 Cumartesi

Çorba @#$%^&*

Güzel bi gitar solosu değildir hayatın bize çaldığı her zaman! Hatta inatla o en sevmediğimiz şarkı çalar ve koşup kaçamazsınız oradan! İşte tam da böyle bi anda o hoparlörlerin patlaması için içinizden dua edersiniz bir yandan hayata küfrederken!

Kulaklarınız patasın istersiniz ama patlamaz! Ölmek de çare etmez!

Nedense hep özenmişimdir yalanlarla yaşayan insanlara! Keşke kendimi kandırabilecek kadar aptal olsaydım ben de.. Ama değilim, gözlerimi çevirsem de kalbim biliyor neyin ne olduğunu! Katlanamıyorum bu uykusuzluğa! Keşke gözlerimdeki gerçeklere çektiğim gibi kalbimdeki yalanlara da mil çekebilsem!

Olmuyor!

Küfür etmek istiyorum sokağa çıkıp! Hayatımda canımı sıkan en ufak böceğe dahi, küfür etmek! Bazı insanların kafalarına kazıkla çakmak istiyorum gerçekleri! Çünkü başka türlü anlatamayacağım bazı şeyleri.. Düşünce özgürlüğüne ayıp olur mu yapsam böyle bir şey? Al işte, çelişmeye başladım kendimle.. bir yanda aptal olmayı seçmek isterken, diğer yanda hayatımdaki aptalların beyinlerine kazık sokmak istiyorum!

Delirmek istiyorum!

Deliriyorum da! Ve bunu seviyorum, çünkü akıllı olmak akıl karı değil bu devirde! Aptalların dünyasında uslu durmak aptallık!

Kapa gözlerini şimdi!

Gör beni göreyim seni değil artık devrimiz! Görmediğiniz kadar seviliyorsunuz, gün geldiğinde insanlar da sizin yalanlarınızı, yüksek topuklardaki alçak kişiliğinizi görmemezlikten geliyor ve ödeşiyorsunuz! Alın size eşitlik!

Şimdi açın gözlerinizi! Dibe vurun önce ama harbiden sıçın batırın hayatınızdaki her şeyi, sonra özgür kalın! Kır zincirlerini!

Çorba olsun bu yazının adı, bi bok anlayanınız olursa da haber etsin!


Kayıp.. / lost..

A photo posted by @huseyintaskin on